Gıda Takviyelerinin Spor Ve Beslenmemizdeki Yeri

Spor yapmak sosyal yönümüzü geliştirdiği gibi kendimizle ve çevremizle uyum içinde olmamızı, aynı zamanda sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürdürmemizi de sağlar. Ancak antrenmanlarımızdan en iyi sonuçları alabilmemiz için öncelikle iyi bir diyetimizin olması gerekmektedir. Nasıl yakıtı olmayan bir araç yol alamaz ise, düzgün beslenmeyen bir vücuttan da performans beklemek aynı şekilde olanaksızdır.
Diyetimiz amacına yönelik olarak farklılıklar gösterecektir. Aç kalarak zayıflamaya çalışmak ne kadar yanlış ise fazla protein alarak kas yapmaya çalışmak da bir o kadar yanlış bir düşüncedir. Amaca yönelik diyetimize ek olarak onu destekleyen bir antrenman programımız olmalı. Özetle, antrenman kalitemizin temelini oluşturan en önemli etken beslenme şeklimizdir.
Peki o halde nasıl beslenmeliyiz?
Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu’nun (EFSA) en son belirlenen beslenme referans değerlerinin güncellenmiş haline bakarsak; Ortalama olarak diyetimizin %45-60’ı karbonhidratlardan, %15-20’si proteinden, %20-35’i yağlardan oluşmalıdır. Bunların ötesinde normal bağırsak fonksiyonlarımız için günlük 25 gram da posa almamız gerekiyor. Posa alımı kardiyovaskilüer hastalıklar ve diyabet riskini azaltıp vücut ağırlık kontrolünü sağladığı için çok önemli bir etken. Ayrıca bir vurgu da yağ tüketimine yapılmalı.
Doymuş ve trans yağlar kan kolesterol düzeyini olumsuz yönde etkilerler. Bundan dolayı omega 3 yağ asidi tüketimi özellikle kalp hastalıkları riskini azaltmak için çok önemlidir. Beslenme şeklimize gelince; Öncelikle beslenmemiz olabildiğince doğal olmalı. Yumurta, süt, kırmızı et, beyaz et (tavuk ve balık), kepekli pirinç ve makarna, posalı sebzeler önceliğimiz olmalı. Özellikle yumurta bilinen en değerli proteindir.
Çünkü insan vücudundaki amino asit dizilimine en yakın dizilime sahiptir. Yediğimiz yumurtayı %98 oranında sindirebildiğimiz gibi lifsi yapısı sayesinde uzun süre tokluk hissederiz. Bundan dolayı yumurta her diyette bulunması gereken, her sabah alınacak olmazsa olmaz gıdaların en başında gelir.
Gıda takviyeleri (Supplements)
Gıda takviyeleri (Supplements)olarak adlandırdığımız fitness gıdaları günlük diyetimizde eksik kalan kısımlar varsa orada devreye girerler. Örnek olarak günlük 90 gr. protein alınması gereken bir diyette 30 gr.’lık bir kısım protein tozuna bırakılabilir çünkü antrenmandan hemen sonra alacağınız protein tozu gerek emilim hızı, gerekse düşük yağ ve kalori değeri ile olabilecek en ideal takviye olacaktır. Whey protein (peynir altı suyu) besleyici değeri çok yüksek bir protein kaynağıdır ve tamamen peynirden elde edilir.
Burada unutulmaması gereken en önemli konulardan biriside antrenman sonlarında yeterince karbonhidrat alımının yapılmamasıdır. Antrenman sonları bir miktar karbonhidrat alımı hem enerji verecektir, hemde vücutta protein sentezinin artmasına yardımcı olacaktır.
Protein tozları günümüzde farklı lezzetlerde, içimi ve hazırlanması son derece kolay bir şekilde üretilirler. Ayrıca öğün kaçırdığımız zamanlar da protein, karbonhidrat ve vitamin bakımından zengin protein barlar da çok faydalı olabilirler. Söz konusu gıda takviyesi ürünlerinibu alanda faaliyet gösteren internet satış sitelerinden kolayca satın alabilirsiniz.
Bunun yanında gerek gıda takviyeleriyle, gerekse genel sağlımız için kadınların günlük 2 litre, erkeklerin ise 2,5 litre su/sıvı tüketiyor olmaları ayrı bir öneme sahiptir.
Gıda takviyeleri adından da anlaşılacağı üzere düzenli ve doğal beslenmeye ek olarak kullanıldığı zaman son derece faydalı olabilirler. Özellikle yoğun iş temposundaki ve düzenli beslenmekte zorluk çeken kişiler için iyi bir seçenektir. Bunun dışında tamamen besin takviyelerine dayalı bir diyet kısa vadede her ne kadar işe yarar gibi görünse de uzun vadede beklenen etkileri vermeyecektir.
Daima iyi beslenin ve spor yapın, unutmayın her kas güçlü olmak ister!